Gelişim Psikolojisi Rasyonelleştirme Nedir ?

Defne

New member
Gelişim Psikolojisi ve Rasyonelleştirme Kavramı

Gelişim psikolojisi, bireylerin doğumdan itibaren yaşamları boyunca geçirdiği fiziksel, bilişsel, duygusal ve sosyal değişimleri inceleyen bir psikoloji dalıdır. Bu alandaki çalışmalar, insanların farklı yaş dönemlerinde nasıl bir gelişim süreci yaşadığını ve bu süreçlerin ne tür faktörlerden etkilendiğini anlamaya yönelik araştırmalar yapar. Gelişim psikolojisinde, insanların yaşadıkları çevre ve genetik faktörlerin, kişilikleri, düşünme biçimleri ve davranışları üzerindeki etkileri incelenir. Bu bağlamda, bireylerin yaşamları boyunca karşılaştıkları zorluklar, çözüm yolları ve karar verme süreçleri önemlidir. Rasyonelleştirme, bu süreçlerden biri olarak, gelişim psikolojisinin önemli bir kavramıdır.

Rasyonelleştirme Nedir?

Rasyonelleştirme, insanların davranışlarını, düşüncelerini veya duygularını mantıklı ve kabul edilebilir bir şekilde açıklamaya çalıştıkları bir savunma mekanizmasıdır. Bu kavram, Sigmund Freud'un psikanalitik teorisinde savunma mekanizmalarından biri olarak ortaya çıkmıştır. Kişiler, bazen toplum tarafından hoş karşılanmayan veya kendileri tarafından kabul edilemeyen davranışlarını, mantıklı ve makul bir açıklama ile örtbas etmeye çalışırlar. Bu, bir anlamda kişinin yaşadığı içsel çatışmalarla başa çıkma yoludur.

Örneğin, bir kişi başarısız olduğu bir sınavı, "sınav çok zordu" şeklinde rasyonelleştirebilir. Bu tür bir düşünce, başarısızlığın nedeni olarak dışsal faktörleri öne sürerek, kişiyi kendisinden ya da yapabilme kapasitesinden sorumlu tutmaktan kaçınmasına olanak tanır. Bu tür açıklamalar, kişinin kendisini kötü hissetmesini engelleyebilir ve stresle başa çıkmasına yardımcı olabilir. Ancak rasyonelleştirme, bazen bireylerin gerçeği objektif bir şekilde görmelerini engelleyebilir ve uzun vadede sağlıklı psikolojik gelişimleri için olumsuz bir etki yaratabilir.

Gelişim Psikolojisi Perspektifinden Rasyonelleştirme

Gelişim psikolojisi bağlamında rasyonelleştirme, bireylerin yaşam boyunca karşılaştıkları çeşitli zorluklara nasıl tepki verdiklerini anlamaya yardımcı olur. Çocukluk ve ergenlik dönemi, gelişim psikolojisinin kritik dönemeçlerinden biridir ve bu dönemlerde bireylerin davranışlarını rasyonelleştirme sıklıkla görülür. Çocuklar ve ergenler, kendilerine veya çevrelerine yönelik olumsuz veya hoş olmayan bir durumla karşılaştıklarında, bu durumu anlamlandırmak için rasyonelleştirme mekanizmasını kullanabilirler.

Örneğin, bir ergen sınavdan düşük not almışsa, "öğretmen bana karşı taraf tutuyor" gibi bir düşünceye kapılabilir. Bu tür bir rasyonelleştirme, öğrencinin notunun başarısızlığına yönelik kaygısını hafifletmek amacıyla, dışsal faktörlere dayandırılır. Bu, psikolojik bir rahatlama sağlasa da, kişisel sorumluluğu dışlayarak gelişimsel bir engel teşkil edebilir. Çünkü ergen, hatalarının farkına varmak ve bundan ders almak yerine, sorumluluğu başkalarına atarak kendini geliştirme fırsatını kaçırabilir.

Rasyonelleştirmenin Psikolojik Fonksiyonu

Rasyonelleştirme, bireylerin duygusal rahatlıklarını korumalarına yardımcı olur. Zihinsel bir çelişki yaşadıklarında, kişinin mevcut durumu açıklama ve bu durumu kendi değer yargılarıyla uyumlu hale getirme çabası psikolojik bir savunma mekanizması olarak işlev görür. Bu tür bir strateji, bireylerin düşük özsaygı, suçluluk veya utanç gibi olumsuz duyguları daha az hissetmelerini sağlar.

Çocuklar, gelişim süreçlerinin ilk dönemlerinde daha çok somut düşünce tarzına sahip oldukları için, soyut kavramları anlamlandırmada zorluk yaşayabilirler. Bu nedenle, çocuklar yaşadıkları stresli durumları genellikle dışsal faktörlere bağlarlar. Örneğin, bir çocuk, evdeki gergin ortamı, arkadaşlarıyla yaşadığı anlaşmazlıkları ya da okulda öğretmeninin tutumunu kolayca rasyonelleştirebilir. Bu, onların duygusal stresle başa çıkabilmeleri için önemli bir mekanizma olabilir.

Ancak rasyonelleştirmenin aşırı kullanımı, bireyin gerçeği kabul etmesini engelleyebilir ve psikolojik iyileşme sürecini uzatabilir. Kişi, yaşadığı olumsuz durumu sürekli olarak açıklamaya çalışırken, temel sorunu çözme fırsatını kaçırabilir.

Rasyonelleştirme ve Psikolojik Gelişim

Rasyonelleştirmenin gelişim üzerindeki etkisi, kullanılan savunma mekanizmasının şekline ve sıklığına göre değişiklik gösterebilir. Özellikle ergenlik döneminde bireylerin kimlik gelişimiyle ilgili zorluklar yaşadıkları ve kişisel sorumluluk konusunda belirsizlikler hissettikleri dönemlerde, rasyonelleştirme daha yaygın bir savunma mekanizması olabilir. Bu dönemde, ergenler hem fiziksel hem de duygusal açıdan birçok değişim yaşarlar ve bu değişimlerin oluşturduğu stresle başa çıkmak için rasyonelleştirmeye başvurabilirler.

Çocukluk döneminde de, çocuklar başkalarıyla etkileşimde bulunduklarında, kendilerini ifade etme şekilleri ve çevrelerinden aldıkları geri bildirimlerle şekillenir. Bu dönemde rasyonelleştirme, çocuğun deneyimlerini anlamlandırma ve bunlara duygusal tepki vermede önemli bir araç olabilir. Çocuklar, dünyayı basit ve doğrudan bir şekilde anlamaya çalıştıkları için, karşılaştıkları durumları daha çok dışsal faktörlere bağlama eğilimindedirler.

Rasyonelleştirmenin Olumsuz Etkileri

Rasyonelleştirmenin aşırıya kaçması, gelişim psikolojisi açısından olumsuz sonuçlar doğurabilir. Kişi, sürekli olarak sorunlarına mantıklı açıklamalar getirdiğinde, gerçek duygusal tepkilerini bastırabilir ve bu durum kişisel gelişimini engelleyebilir. Rasyonelleştirme, kişinin sorumluluklarını başkalarına yüklemesine ve içsel çatışmalarını çözmeden dış dünyayı suçlamasına neden olabilir.

Özellikle ergenlik döneminde, kimlik gelişimi ve bireysel sorumluluk bilinci daha belirgin hale gelir. Rasyonelleştirme, bu dönemde bireylerin, kendilerini anlamlandırma süreçlerini zayıflatabilir. Kişinin sorunları gerçekçi bir şekilde değerlendirememesi, gelecekteki psikolojik sağlık sorunlarına yol açabilir.

Sonuç

Rasyonelleştirme, bireylerin duygusal rahatlıklarını korumaya yönelik bir savunma mekanizması olarak gelişim psikolojisinde önemli bir yer tutar. Çocukluk ve ergenlik dönemlerinde daha yaygın görülen bu mekanizma, bireylerin yaşadıkları stresle başa çıkmalarına yardımcı olabilir. Ancak aşırı kullanıldığında, bireylerin gerçek sorunlarını görmelerini engelleyebilir ve uzun vadede gelişimlerini olumsuz yönde etkileyebilir. Sağlıklı psikolojik gelişim için, rasyonelleştirmenin dengeli bir şekilde kullanılması, kişilerin sorunlarını daha objektif bir biçimde değerlendirebilmeleri açısından önemlidir.