BAŞ AĞRISI NEDEN OLUR, ÖNLENEBİLİR Mİ?
Aniden başlayan ve bazen saatler boyu süren baş ağrısı, migren veya tıbbi adı ‘gerilim tipi baş ağrısı’ olan ağrı türüdür. Belirtileri ve ağrının şiddeti kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Fakat her iki ağrı tipi için de benzer unsurların tetikleyici olduğu söylenebilir. Altta yatan ciddi başka bir hastalık yoksa eğer, hem migren hem de gerilim tipi baş ağrılarının nedeni çoğunlukla yorgunluk, stres ve düzensiz yaşam tarzıdır.
Migrende ağrı ataklar halindedir. Bu ataklar 4 saatten 72 saate kadar sürebilir. Genellikle başın tek tarafında hissedilen, zonklama şeklinde şiddetli bir ağrı söz konusudur. Ağrının yanında bulantı, kusma, ışık ve ses hassasiyeti de görülebilir. Gerilim tipi baş ağrısına ise her üç kişiden birinde rastlanır. Bu ağrı tipi başın her iki yanında da hissedilen fakat daha hafif bir ağrıdır ve migrendeki diğer belirtiler yaşanmaz.
Baş ağrılarını ilaçla kontrol altına almak mümkün olsa da tekrarlamasını engelleyecek bir yöntem bulmak oldukça zordur. Bunun için baş ağrısını önlemenin en etkili yolu; kişinin ağrıya sebep olan faktörleri doğru tespit etmesi ve onlardan uzak durmaya çalışmasıdır.
BAŞ AĞRISINI ÖNLEMEK İÇİN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
- Stresten uzak durmak: Stresin baş ağrısını tetiklediği herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Stresten tamamen uzak durmak neredeyse imkânsız olsa da en azından azaltacak bir takım tedbirler alınması bile baş ağrısı ile mücadele konusunda fayda sağlayabilir. Kişinin kendine zaman ayırması, bir hobi edinmesi, spor yapması, sevdikleriyle vakit geçirmesi, spor yapması ve özellikle temiz havada düzenli doğa yürüyüşleri yapması stresten arınmak için en etkili yöntemler arasında sayılabilir.
- Sağlıklı beslenmek: Kahvaltı yapmamak, aç karnına kahve, koyu çay veya sigara içmek gibi alışkanlıklar baş ağrılarını tetikler. Saatler boyu aç kalmak ve ardından ölçüyü kaçırarak yemek yemek de aynı şekilde baş ağrısına sebep olabilir. Günlük olarak tüketilmesi gereken miktarda protein, karbonhidrat, yağ, lif, vitamin ve mineral alarak vücudun gereksinimlerini karşılamak gerekir. Çünkü yalnızca aç kalmamak için bir şeyler yemek baş ağrılarını önlemek için yeterli olmayabilir. Ayrıca işlenmiş rafine gıdalardan, koruyucu içeren hazır yiyeceklerden uzak durmak, yeterli miktarda sıvı tüketmek, özellikle susuz kalmamaya dikkat etmek gerekir.
- Düzenli uyumak: Az ya da çok uyku, ertesi gün baş ağrısına sebep olur. Bu nedenle, bilimsel açıdan 6 saatten az, 9 saatten çok uyku tavsiye edilmez. Kişiye göre uyku ihtiyacı farklılık gösterebilir fakat bir gün az bir gün çok uyku yerine, bir uyku düzeni oturtmak ve her gün hemen hemen aynı saatlerde yeterli miktarda uyumak ve uyanmak baş ağrısı ile mücadele konusunda önemlidir.
GEÇMEYEN BAŞ AĞRINIZ VARSA DİKKAT!
Ataklar halinde ara ara yaşanan ve her zamanki baş ağrısına benzer bir ağrı ile karşı karşıya kalınıyorsa, çoğunlukla korkulacak bir durum söz konusu değildir. Her zamankinden farklı bir ağrı sorunu yaşanıyorsa ve ağrı kesici ile geçiyorsa da herhangi bir sorundan söz edilmez. Fakat eğer ağrı kesicilere rağmen bir türlü geçmeyen ağrınız varsa, mutlaka önemsenmeli ve bir an önce doktora başvurulmalıdır.
BAŞ AĞRISI VE MİGRENE GÜMÜŞDÜĞME BİTKİSİ VE DİĞER BİTKİ ÖNERİLERİ
Son yıllarda kimyasal ilaçlardan yaka silken insanlar bitkisel tedaviye sarılır oldu. Özellikle baş ağrısı, migren gibi kronik seyreden; insanın günlük hayatını ciddi anlamda olumsuz etkileyen, sık sık tekrarlayan hastalıklar için birçok ot önerisinin arasında insanın başı dönüyor. Bu yazıda doktorlar tarafından araştırılıp önerilen birkaç bitkiden bahsedeceğiz.
Öncelikle belki de birçoğunuzun ilk kez duyacağı bir bitkiyle başlayalım: Gümüşdüğme bitkisi!
Bu bitkiyi kıdemli bir psikoloji doçenti olan Mark Forshaw bir kitabında öneriyor. Bilimsel adı tanacetum parthenium olan gümüşdüğme bitkisi migren tedavisinde doğal ilaç olarak kullanılıyor. Migrene iyi gelmesinin sebebi de şu: Gümüşdüğme, migrenle ilişkili olan serotonin adlı maddenin faaliyetini engelliyor.
1998 yılında Vogler, Pittler ve Ernst yürüttükleri sistematik derleme türündeki bir araştırmada gümüşdüğme bitkisini kullanan migren hastalarının migren nöbetlerini, kullanmayan gruba göre daha az sayıda ve daha hafif geçirdiklerini kaydettiler.
Fakat gümüşdüğme kullanımında yan etki olarak mide bulantısı görülebileceğini belirtmekte fayda var. Bir de bu bitkiyi kullanmayı aniden bıraktığınızda migren ve eklem ağrıları oluşabilir. O yüzden aniden kesmek yerine yavaş yavaş geri çekilmesi gerekiyor. Bunun dışında doktorlar kullanılmasında bir sakınca olmadığını belirtiyorlar.
Nane, biberiye, arnavut biberi, adaçayı, erkeçsakalı, mercanköşk, keklik üzümü, fesleğen, kava biberi, şakayık, çuha çiçeği, kekik, ekinezya, pamuk, passiflora bitkisi ve yüksükotu önerilen diğer bitkilerden birkaçını teşkil ediyor. Ancak bu bitkilere başvurulmamasından önce dikkat edilmesi gereken bir husus var: Yüksek tansiyon veya hamilelik gibi durumlarda, yahut başka ilaçlarla birlikte kullanımında hangi bitki olursa olsun fayda değil zarara yol açabilir. O yüzden doğal tedaviye başvurmak istediğinizde mevcut hastalıklarınıza zarar verip vermeyeceğiyle ya da kullandığınız başka ilaçlarla etkileşime girip girmeyeceğiyle ilgili doktorunuza mutlaka danışın ve aynı anda birden fazla tedavi yöntemi denemeyin.