Hiyeroglif Aydınlatan Bilgi Sitesi
Sözcü müellifi Emin Çölaşan, MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’ye bir mektup kaleme aldı. İktidarınız devrinde vatandaş son derece zorlanıyor. Bunun birkaç nedeni var” diyen Çölaşan, bunları, “Enflasyon, yolsuzluklar, vurgunlar, giderek artan yokluk ve kıtlıklar, işsizlik, toplumun ruh sıhhatinin, ruhsal istikrarlarının uygunca bozulmuş olması” olarak saydı; “Toplum kafayı yedi, fıttıracak basamağa geldi” dedi.
“Sonsuz dayanağınızı asla esirgemediğiniz AKP iktidarında neler olduğunu siz elbette hepimizden çok daha yeterli biliyorsunuz” diyen Çölaşan, “Büyük ortağınızı rastgele bir hususta karşı çıkmanız, eleştirmeniz asla ve katiyen mümkün olmuyor. Onun peşine gözünüz kapalı takıldınız, koşarak gidiyorsunuz. Neden, niye?” diye sordu.
“Başkalarını bırakın bir yana, hiç değilse size ve partinize güzel niyetle ve inanarak oy veren milyonlarca davacıyı düşünün” diyen Çölaşan, şunları kaydetti:
“Türkiye sallanıyor. Lakin gelin görün ki gerek sizden ve gerekse partinizden bu bahiste hiçbir görüş gelmiyor. Halbuki Türk Milleti sizden bir açıklama bekliyor. Bu döviz fiyatları ve artırımlar sanki âlâ mi oldu makus mü, halk ne diyor, siz ne diyorsunuz! Fırsat bu fırsattır beyefendi, çıkın ortaya ve samimi görüşünüzü milletle paylaşın. İsterseniz ‘Çok âlâ oldu, isabetli kararlardır’ bile diyebilirsiniz. Öbür mektuplarda buluşabilmek umuduyla size hürmetlerimi sunuyorum beyefendi.”
Çölaşan’ın bugünkü köşesinde Devlet Bahçeli’ye yönelik kaleme aldığı mektubu şöyle:
Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi nasılsınız?.. Âlâ olmanızı dilerim. Hele günümüz şartlarında güzel iseniz büyük başarıdır! Beyefendi, iktidar ortaklığınız devrinde ülkemizin nerelere ve nasıl savrulmakta olduğunu daima birlikte görüyoruz. Size biraz da üzülerek birkaç şey söylemek istiyorum. İktidarınız devrinde vatandaş son derece zorlanıyor. Bunun birkaç nedeni var.
-Enflasyon -Yolsuzluklar, vurgunlar -Giderek artan yokluk ve kıtlıklar -İşsizlik -Toplumun ruh sıhhatinin, ruhsal istikrarlarının güzelce bozulmuş olması. Toplum kafayı yedi, fıttıracak basamağa geldi.
İktisat delindi ancak vatandaş daha beter delindi… Sonsuz dayanağınızı asla esirgemediğiniz AKP iktidarında neler olduğunu siz elbette hepimizden çok daha düzgün biliyorsunuz. Milyonlarca insanımız sıkıntı durumda beyefendi. Deva bulamıyorsunuz, tahminen de aramıyorsunuz. Bu üzere hususlarda ağzınızı bir gün olsun açıp gerçekleri milletin önünde lisana getiremediniz. Büyük ortağınızı rastgele bir mevzuda karşı çıkmanız, eleştirmeniz asla ve muhakkak mümkün olmuyor. Onun peşine gözünüz kapalı takıldınız, koşarak gidiyorsunuz. Neden, niye?
Diğerlerini bırakın bir yana, hiç değilse size ve partinize uygun niyetle ve inanarak oy veren milyonlarca davacıyı düşünün. Bunu düşünmekte bile geç kaldığınızı sanıyorum. Onların pek büyük bir çoğunluğu varlıklı beşerler değil. Eski deyişle onlara ‘Orta direk’ diyebiliriz. İktidarınızla birlikte onları da çökerttiniz. Hiç değilse onlara, sizi oylarıyla oralara getirenlere büyük bir özür borcunuz olduğunu varsayım ediyorum.
Yapılan yolsuzlukları medyadan her gün takip ediyoruz. Evrakları ve gerçekleri gördükçe yüzümüz kızarıyor. Siz bunları görmüyor musunuz, ne dümenler döndüğünü bilmiyor musunuz sayın beyefendi? Devletin ve milletin milyarlarının kimi malûm partili şahıslara ve müteahhitlere nasıl hortumlandığının farkında değil misiniz? Elinizin altında çok sayıda milletvekilleriniz, danışmanlarınız var. Sizin yerinizde olsam onları her gün sokağa salar ve kimliklerini gizleyerek vatandaşa temel birkaç soru sormalarını isterdim: ‘Arkadaş şu olanlar sonrasında hayatından şad musun, geçimin nasıl?’ ‘Ailenle birlikte kendi geleceğini nasıl görüyorsun?’ ‘Güne memnun başlayıp memnun bitirdiğin hiç oluyor mu?’ Bu üzere soruları sokakta karşılarına çıkan rastgele insanlara sorsunlar, aldıkları karşılıkları da hiç çekinmeden size getirsinler.
Ülke gerçekleri işte karışınızdadır. Olur ya, bakarsınız ki verilen karşılıkların birden fazla olumludur! Siz de o vakit yolunuza bugün olduğu üzere motamot devam eder ve moral kazanmış olursunuz.
Sayın büyüğümüz Devlet Beyefendi, size burada ortada sırada mektuplar yazıp rahatsız ettiğimi biliyorum. Lakin ne yapayım, elimden öteki bir şey gelmiyor ki!.. Vatandaş kimliğimle partinizi olmasa bile sizi ortada sırada eleştiriyorum, birtakım sorular soruyorum. Örnek vereyim… Dünya siyasi tarihinde diğer bir partinin iktidarına her hususta böylesine gözü kapalı dayanak veren sanki kaç parti olmuştur? Bilhassa CHP’ye bindirdikçe bindiriyor ve bazen hakarete varan kelamlar söylüyorsunuz. Lakin gelin görün ki AKP’ye ve bilhassa de Recep Bey’e asla toz kondurmuyorsunuz! İktidara değil, muhalefete karşı muhalefet sergiliyorsunuz. Bir gün de bunun karşıtını yapmayı deneyin bakalım… Örneğin yolsuzluklara değinin… Ve şayet başınız ağrımayacak olursa ‘Bu ülkede yolsuzluk yoktur, vatandaşı soyan da yoktur. Bunlar bizi çekemeyen muhalefetin uydurduğu yalanlardır’ deyiverin! Bu üzere hususlara niye hiç girmediğinizi, ya da giremediğinizi doğrusu milyonlarca insanımız üzere ben de merak etmekteyim.
İktisadın durumuna da değinebilirsiniz. Örneğin Recep Bey’e gönül rahatlığı ile şöyle diyebilirsiniz: ‘Ortak, sen hiç merak etme, bildiğin yolda devam et… Ben sordurdum, sokaktaki vatandaş memnun. Hiç telaş etme, her şey uyguna gidiyor…’ Böylelikle ona da bir ölçü moral kazandırmış olursunuz.
Sayın büyüğümüz Devlet Beyefendi, şu son iki gün içerisinde şekere yüzde 25 artırım geldi. Akaryakıt ve motorin dün gece tekrar zamlandı. Lakin daha da beteri dolar 11 lirayı aştı
Türkiye sallanıyor. Ancak gelin görün ki gerek sizden ve gerekse partinizden bu bahiste hiçbir görüş gelmiyor. Halbuki Türk Milleti sizden bir açıklama bekliyor. Bu döviz fiyatları ve artırımlar sanki âlâ mi oldu makus mü, halk ne diyor, siz ne diyorsunuz! Fırsat bu fırsattır beyefendi, çıkın ortaya ve samimi görüşünüzü milletle paylaşın. İsterseniz ‘Çok düzgün oldu, isabetli kararlardır’ bile diyebilirsiniz. Öteki mektuplarda buluşabilmek umuduyla size hürmetlerimi sunuyorum beyefendi.