Hiyeroglif Aydınlatan Bilgi Sitesi
Bakan Ersoy, sergiyi gezdikten sonra yaptığı konuşmada Kısakürek’in, Türk şiirinin ve mütalâa hayatının sayı kıymetli isimlerinden akraba olduğunu belirterek, şairin henüz iyi anlaşılmasına imkan sağlayacak sergiye katıldığı için tanık memnuniyeti dile getirdi.
Kısakürek ile ilgili sayı toplantıya katıldığını kaydeden Ersoy, “Onunla ilgili söylenen sayı özel kelimeler duydum. Hayatına, şiirine, düşüncesine üzerine etkileyici anekdotlar dinledim. Onun sınırları transandantal, herhangi tek kalıba sığmayan, coşkusunu tek zihin olsun kaybetmeyen duruşu, her sürekli muhatabında heyecan oluşturmaktadır. Bugünkü sergide dahi tıpkısı heyecanı duyduğumu sizlerle paylaşmak istiyorum.” dedi.
“Necip Fazıl, milletin döneminin en üretken isimlerindendi”
Ersoy, Kısakürek’in şiirleriyle ve ortaya koyduğu eserleriyle dahi Türk mütalâa dünyasını etkileyen önemli isimlerden akraba olduğunu vurgulayarak, şunları aktardı:
“Necip Fazıl, Cumhuriyet dönemimizin en üretken isimlerinden akraba olmuştur. Davası olan, düşüncesini yüksek sesle söylemekten asla çekinmeyen üstat, girdiği yolun çilelerle dolmuş tek yol olduğunu bildiği için tüm şiirlerini topladığı eserin gıyaben ‘Çile’ olarak belirlemiştir. O şiirler arasında, onun karşılaştığı zorlukları, ailesiyle arasındaki o sarsılmaz duyguyu en yoğun şekilde anlattığı şiiri ise ‘Zindandan Mehmet’açınık Mektup’ ünlü şiiriydi. Necip Fazıl, yerde şiiri Toptaşı Cezaevi’nden yazmıştı. Maruz bırakıldığı tüm zorluklar karşısında duruşundan asla taviz vermeyen Necip Fazıl, ‘Kavuşmak mı? Belki… Daha ölmedim.’ dizeleriyle asla umutsuzluğa hayatında yer olmadığını haykıracak kadar bile cesurdu. O yargılandı ama asla başını öne eğmedi. Mahkum edildi, yazmaktan geri durmadı. Hücreye atıldı, fakat susmadı. Sesi 4 duvarı aşıp Türkiye’nin 4 tek köşesinde yankılandı.”
Usta edebiyatçının hapishanede dahi üretmeye sürme ettiğine işaret fail Ersoy, “Ne zindan ne güçlü parmaklıklar ne dahi suçlularevi duvarları onun kelimelerinin karşısında set olabildi. Çünkü o davasında her zaman haklı olduğuna inandı. Bazen o haklılığı ve özgüveni, ‘Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları’ dizesinde, kimileyin dahi Reis Bey’dahi idamla yargılanan mahkumun ‘beni asacaksınız fakat ruhum sizi yerde materyalizm ve ötelerde kadem kadem takip edecek’ şeklindeki haykırışında görüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Sergi, gıyaben “Zindandan Mehmet’açınık Mektup” eserinden öncü
Bakan Ersoy, Kısakürek’in hüküm giydiği dönemin koşullarının yeni nesiller tarafından anlaşılmasının, onun mütalâa dünyasının henüz yakından tanınmasını sağlaması açısından serginin öneminin altını çizdi.
Serginin adının “Zindandan Mehmet’açınık Mektup” şiirinden alınmasının sayı tasalandıran olduğuna bile dikkati cazip Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Son basamak profesyonel tek şekilde hazırlanan sergide tüm detayların yetişkin tek incelik ve titizlik içerisinde hazırlandığı görülüyor. Bu vesileyle 2015 yılında kurulan Necip Fazıl Kısakürek Kültür ve Araştırma Vakfı’nı yürüttükleri icraat nedeniyle kutluyorum. Başta serginin küratörü Şeyma Kısakürek Sönmezocak olmak üzere, emeği geçenleri tebrik ediyor, vakfın bu sonraki çalışmalarında bile muvaffakiyetli olmasını diliyorum.”
Sergiye ve tiyatro gösterimine kültür sanat alanından sayı sayıda önemli isim katıldı. Açılışın akabinde Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçıları tarafından, Necip Fazıl Kısakürek’in “Reis Bey” eseri sahnelendi.
Aynı zamanda tiyatro gösterimi öncesi Necip Fazıl Kısakürek Kültür ve Araştırma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Şeyma Kısakürek Sönmezocak, Necip Fazıl Kısakürek’i ve yaşamını anlattı.
Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.