Hiyeroglif Aydınlatan Bilgi Sitesi
Sabah muharriri Burhanettin Duran, CHP’nin ve Güzel Parti’nin son devirdeki dinamiklerini ele aldığı yazısında, “Milliyetçi-mukaddesatçı kesitleri önceleyen Akşener ve partilileri, CHP’nin HDP ile yakınlaşmasını alanda görüştükleri seçmene anlatamıyor. Çünkü CHP’nin HDP ile yakınlaşmasına dair tabanına kendisini anlatabileceği bir söylemi yok. Hakikaten Akşener, HDP’yi PKK’nın yanında konumlandırdığı durumuna geri döndü. Akşener’in çelişkisi net. İP, merkez sağ oylara argümanlı halde yönelirken farklı seçmen kesitlerine ulaşmak için çok katmanlı ve muğlak bir telaffuz kullanıyordu. HDP ve ulusal güvenlik hususlarındaki tansiyonlardan kaçıyordu. Artık CHP’nin HDP ile yakınlaşması, terörle çabanın derin geçmişi olan bir ülkede siyaset tercihlerindeki muğlaklıkla geçiştirilemez.
Değişiktir bu zorlamayı yapan CHP oldu. Alanda evvel “burası Kürdistan” çıkışıyla sıkıştırılan İP, en sonunda patlayıverdi. İP Başkanvekili Türkkan’ın şehit yakınına küfretmesinden bahsediyorum. İP’in yaşadığı bu sıkışmanın ardında CHP’nin tezkereye hayır demesi ve HDP ile yakınlaşması bulunuyor. Akşener’in ulaşmaya çalıştığı seçmen kitlesi için tezkere ve HDP problemi varoluşsal değerde. CHP’nin milliyetçilik anlayışındaki başkalaşım, milli güvenlik ve egemenlik konularında Akşener’i derde sokuyor. Türkkan’ı ‘makamdan çekmekle’ bu sıkışmışlıktan çıkılamaz. Akşener’in Kılıçdaroğlu karşısında düştüğü ikincil pozisyon, merkez sağın birinci partisi olma argümanı ile hiç bağdaşmıyor” tabirlerini kullandı.